00:24 - Meeting with the expert of the UN Security Council Monitoring Group
21:11 - Bakan Yardımcısının Diplomatik Araştırmalar Enstitüsü Rektörü ile Görüşmesi
19:34 - Varşava Azərbaycan Evində növbəti İntensiv Karyera Təlimi keçiriləcək
18:45 - Meeting of the Deputy Minister with the Rector of the Institute of Diplomatic Studies
17:08 - Tacikistan ve Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlıkları arasında siyasi istişareler
15:32 - Political consultations between the Ministries of Foreign Affairs of Tajikistan and Saudi Arabia
ABDULLAH YİĞİT-AZERBAYCAN
ÜLKER PİRİYEVA- POLİTİKACI , “AZERBAYCAN’IN KONUMU ULUSLARARASI HUKUK VE ADALETE DAYALI ”diyerek açıklamalarda bulundu.
POLİTİKACI ÜLKER PİRİYEVA, Ermeni milliyetçilerinin son iki yüzyılda halkımıza karşı kasıtlı olarak sürdürdükleri etnik temizlik, soykırım ve saldırı politikası, Azerbaycan tarihinde kanlı olaylar da dahil olmak üzere trajedilerle dolu çok acı bir dönemi oluşturmaktadır. Bu milliyetçi-şoven politikanın temel amacı, Azerbaycanlıları tarihi topraklarından kovmak ve Azerbaycan’ın eski topraklarında Ermeniler tarafından icat edilen bir “Uydurma Büyük Ermenistan” devleti yaratmaktı.
Uluslararası hukuka göre soykırım, barışa ve insanlığa karşı bir eylemdir ve en ciddi suç olarak kabul edilir. Bu bağlamda, 9 Aralık 1948 tarih ve 260 (III) sayılı BM Genel Kurulu Kararı kabul edilmiş ve 1961 yılında yürürlüğe giren Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılmasına Dair Sözleşme soykırım suçunun yasal dayanağını oluşturmuştur.
Ermenistan’ın bu suç politikasının sürekliliğinin kanıtı, yalnızca yirminci yüzyılda Azerbaycanlıların dört kez – 1905-1907, 1918-1920, 1948-1953’te ve son olarak 1988-1993’te Ermeni milliyetçileri tarafından soykırım yapmış olmalarıdır. Ve Azerbaycan halkı bu soykırımlar ile etnik temizliğe maruz kaldı.
Azerbaycan’a yönelik Ermeni saldırısı sırasında, bu sözleşmede yer alan soykırım suçunu oluşturan tüm eylemler Azerbaycanlılara uygulanmıştır. Bu işgalci gücün izlediği saldırı politikası, 30yıla yakın bir süredir dünya toplumunun gözünde devam etmektedir. Dolayısıyla bu sözleşmenin rehberliğinde Azerbaycan devleti, BM Uluslararası Adalet Divanı’nda Ermenistan aleyhine dava açmak için tüm hukuki dayanaklara ve gerekçelere sahiptir.
Şu anda bu süreç Azerbaycan’ın dış politikasının ana yönlerinden biri olarak belirlenmiştir. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in başarılı dış politikasının bir sonucu olarak, bazı uluslararası kuruluşlar tarafından kabul edilen belgeler, Ermenistan’ı saldırgan bir devlet olarak göstermiştir.
20. yüzyılın sonunda Ermeniler tarafından Hocalı’da işlenen soykırım, tüm insanlığa karşı işlenen en ağır suçlardan biri olarak kabul edilmektedir. Dünya tarihindeki Hocalı trajedisi, tarihsel bellekten hiç silinmeyen Hatin, Hiroşima, Nagasaki gibi trajedilerin gerisinde kalmıyor.. Bu olaylar, sivillerin soykırımı olarak dünya tarihine geçti ve tüm dünyada yankı buldu.
“Siyasi arenada Azerbaycan devleti ve lideri İlham Aliyev çatışmanın çözümü sürecinde öncelikle barış seçeneğini tercih etti.”
Ancak Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Azerbaycan halkının ve devletinin bu işgal, etnik temizlik ve da topraklarımızın geçici olarak kaybedilmesi politikasıyla asla uzlaşmayacağını söyleyerek, topraklarımızı kurtarmak için her türlü nedenimiz olduğunu vurgulamıştı.
“Ermenistan barış görüşmelerini göz ardı ederek uluslararası hukukun temel norm ve ilkelerini ihlal etti.”
Bu nedenle Ermeni tarafının sahte, ikiyüzlü ve yapıcı olmayan politikası sonucunda onlarla barış görüşmeleri şimdiden askıya alınmıştır. Her şeyden önce, 27 Eylül 2020’de ilk olarak, saldırgan Ermeni tarafının ateşkesi defalarca ihlal etmesi üzerine, Azerbaycan düşmana iyi bir cevap verdi ve düşman tarafı bir milim bile ilerleyemedi – bu adımla Azerbaycan devleti terörist Ermenistan’a iyi bir cevap vermiş oldu. Artık uluslararası arenada tüm dünyaya bellidir ki, Ermenistan’ın ana hedefi müzakereleri aksatmak ve statükoyu sürdürmekti. Ancak pozisyonumuz uluslararası hukuk ve adalete dayalı olduğu için, bugün Başkomutanımız sayın İlham Aliyev”in öncülüğünde şanlı Azerbaycan Ordusu kendi topraklarında yiğit ve cesur misyyonunu sürdürmeye devam ediyor ve kendi topraklarımız olan Dağlık Karabağı işgalden kurtaracaktır.
Buna inancımız tamdır ve hepimiz tüm gücümüzle sayın Başkomutanımızın ve ordumuzun yanındayız.
Ermenistan saldırgan bir devlet olduğu için bu işgal sona ermeli ve bitecek!
Cumhurbaşkanımız sayın İlham Aliyev’in dediği gibi “Karabağ Azerbaycan’dır!” Ve “Biz kazanacağız”!
Onu da belirtmeliyim ki, kardeş Türkiye dünya çapında Azerbaycan”a en büyük destek veren ülkedir!
Hatta Dağlık Karabağ sorununu da görüştüklerini bildiren sayın İlham Aliyev, “Azerbaycan”ın haklı davasına devamlı destek verdikleri için bir daha kardeş Türkiye”ye teşekkürlerini ifade ederek, uluslararası arenada Türkiye her zaman Azerbaycan”ın yanındadır – diye söylemiştir.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.