21:11 - Bakan Yardımcısının Diplomatik Araştırmalar Enstitüsü Rektörü ile Görüşmesi
19:34 - Varşava Azərbaycan Evində növbəti İntensiv Karyera Təlimi keçiriləcək
18:45 - Meeting of the Deputy Minister with the Rector of the Institute of Diplomatic Studies
17:08 - Tacikistan ve Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlıkları arasında siyasi istişareler
15:32 - Political consultations between the Ministries of Foreign Affairs of Tajikistan and Saudi Arabia
14:05 - AVUKAT MEHMET YILMAZ `DAN 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ MESAJI
13:57 - AVUKAT MAHMUT NEDİM KANKILIÇ`DAN 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ MESAJI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Konya Şehir Hastanesi Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Kararlı, aktif ve tavizsiz tutumumuz karşısında, uluslararası toplumun tüm aktörleri, bölgesel ve küresel denklemlerde Türkiye’yi hesaba katmak mecburiyetinde kalmıştır. Artık hem sahada hem de masada asli yeri olan bir ülke durumundayız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Konya Şehir Hastanesi Açılış Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılış töreni öncesinde Mevlana Müzesi’ni ziyaret ederek müzedeki restorasyon çalışmaları hakkında yetkililerden bilgi aldı.
Daha sonra açılış törenine geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, Konya’ya bir yılı aşkın bir aranın ardından tekrar gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, bugün beş ayrı yatırımı şehre kazandırmanın gururunu yaşadıklarını söyledi.
“TÜM GÜCÜMÜZ VE İMKÂNLARIMIZLA KONYA’NIN YANINDA YER ALMAYI SÜRDÜRECEĞİZ”
Bu yatırımlardan birinin Konya Şehir Hastanesi olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bin 250 yatak kapasitesi, 240 yoğun bakım yatağı, 49 ameliyathanesi, 17 yanık ünitesi olan hastanenin iftihar vesilesi bir eser olduğunu kaydetti.
Ağustos’ta hasta kabulüne başlayan hastanenin sadece geçen ay 100 bine yakın kişiye hizmet verdiğini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün ilk etabının açılışını yaptıklarını, kalan kısımların da yılbaşından hemen sonra hizmete gireceğini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün ayrıca Tarihî Buğday Pazarı ve Çevre Düzenlemesi, Konya Çevre Yolunun Konya-Karaman ve Konya-Ereğli yolları arasındaki bağlantıyı sağlayan 22 kilometrelik birinci etabını ve Kayacık Lojistik Merkezinin ve Sarayönü ilçesinde inşa edilen bin 682 konut ile cami, sosyal tesis, ticaret merkezi, altyapı ve çevre düzenlemesi işinin de açılışının yapıldığına dikkati çekti.
Açılışı yapılan eserlerin Konya’ya ve Türkiye’ye hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sanayisiyle, tarımıyla, hizmetler sektörüyle ülkemizin parlayan yıldızı Konya, bu yatırımla çok daha büyük atılımlara hazırlandığını göstermiştir. Biz de tüm gücümüz ve imkânlarımızla Konya’nın yanında yer almayı sürdüreceğiz” dedi.
“TÜRKİYE, YENİDEN KURULMAYA ÇALIŞILAN DÜNYA DÜZENİNDEN DIŞLANMAK İSTENİYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın yaşadığı dönüşümün, koronavirüs salgınının etkisiyle fevkalade hızlandığını ve görünür hâle geldiğini vurgulayarak şöyle devam etti: “Ülkemizin son dönemde içeride ve dışarıda yürüttüğü mücadele, bu küresel değişim sürecinden bağımsız değildir. Türkiye, tıpkı bir asır önce, tıpkı yarım asır önce yapıldığı gibi, yeniden kurulmaya çalışılan dünya düzeninden dışlanmak isteniyor. Dikkat ederseniz, bugün dünyayı meşgul eden kriz alanlarının neredeyse tamamına yakını, ülkemizin etrafında yer alıyor. Suriye’den Akdeniz’e ve Kafkaslara kadar uzanan bu kriz noktalarını birleştirdiğinizde, ortaya çıkan tablo, Türkiye’nin açık bir kuşatma altına alınmaya çalışıldığıdır. Biz, bu oyunu çok önceden gördük. Bir yandan ülkemizin bütünlüğünü, milletimizin birliğini, devletimizin gücünü korurken, diğer yandan bu kuşatmayı yaracak adımları birer birer hayata geçirdik. Sadece bununla kalmadık; ‘Dünya 5’ten büyüktür’ çıkışımızla, küresel sistemi âdeta bloke edenlere, bunun o kadar kolay olmayacağının mesajını da verdik. Önce ülkemizi dikkate almayarak, sözlerimize kulaklarını kapatarak, gayretlerimizi küçümseyerek eski alışkanlıklarını sürdürmeye çalışanlar, sonunda kazın ayağının öyle olmadığını gördüler.”
Türkiye olarak bugüne kadar her söylediklerinin arkasında durduklarını, ne taahhüt ettilerse yerine getirdiklerini belirterek, “Bu kararlı, aktif ve tavizsiz tutumumuz karşısında, uluslararası toplumun tüm aktörleri, bölgesel ve küresel denklemlerde Türkiye’yi hesaba katmak mecburiyetinde kalmıştır. Artık hem sahada, hem de masada asli yeri olan bir ülke durumundayız” değerlendirmesinde bulundu.
“ÜLKEMİZE TEHDİT OLUŞTURAN HER YER BİZİM İÇİN HAREKÂT ALANIDIR”
Türkiye’nin terör örgütleriyle mücadelesinde tarihinin en başarılı günlerini yaşadığını, hiçbir teröriste nefes aldırmadıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün Suriye’de 8 bin 200 kilometrekarelik bir alanı kontrol altında tutuyoruz. Hâlâ Suriye toprakları üzerinde terör adacıkları oluşturarak ülkemizi tehdit etme hesabı yapanlar, artık bu oyunun başarı şansı kalmadığını görmelidir. Ülkemize tehdit oluşturan her yer bizim için harekât alanıdır” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye düşmanlarının Suriye’dekine benzer bir oyunun Akdeniz’de de oynamak istediklerine işaret ederek şunları kaydetti: “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti deniz sahasının ardından, Libya ile vardığımız anlaşma sayesinde, Doğu Akdeniz’in önemli bir bölümünü meşru faaliyet alanımız hâline dönüştürdük. Bu arada, Karadeniz’de keşfettiğimiz büyük doğal gaz rezervi, hem emeklerimizin karşılığını almamıza hem de millet olarak moral bulmamıza vesile oldu. Doğu Akdeniz’deki tartışmalarda ülkemize kurusıkı tehditlerle, içi boş şantajlarla, komik gövde gösterileriyle geri adım attıramayanlar, nihayet diyalog çağrılarımıza kulak vermek zorunda kaldı. Daha Akdeniz’de sular durulmamışken, bu defa Kafkasya’da kritik gelişmeler yaşanmaya başlandı. Ermenistan, aşağılık katliamlarla işgal ettiği Karabağ sorunu henüz çözülmemişken, yeniden Azerbaycan topraklarına saldırdı. Ama bu defa, hiç beklemediği bir neticeyle karşılaştı. Kardeş Azerbaycan devleti, hem kendi topraklarını savunmak hem işgal altındaki Karabağ’ı kurtarmak üzere büyük bir harekât başlattı. Şu ana kadar cephede başarıyla ilerleyen Azerbaycan ordusu, pek çok yeri işgalden kurtardı. Türkiye olarak tüm imkânlarımızla ve tüm kalbimizle, dost ve kardeş Azerbaycan’ın yanındayız, yanında olacağız. İnşallah Karabağ işgalden kurtulana kadar bu mücadele sürecektir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 83 milyon vatandaşın her birinin geleceğini güvence altına almak için büyük bir mücadele verdiklerini, bir yandan da kalkınma hamlelerini ihmal etmediklerini dile getirerek salgının etkisiyle duraklayan ekonominin toparlanma yaşadığını vurguladı.
“ÜÇÜNCÜ ÇEYREKLE İLGİLİ HER GÜN YENİ VE GÜZEL HABERLER ALIYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Üçüncü çeyrekle ilgili her gün yeni ve güzel haberler alıyoruz. Dün Eylül ayı ihracatımızın 16 milyar doların üzerine çıkarak Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdığının müjdesini milletimizle paylaşmıştık. Bugün de otomotiv satışlarının 90 binin üzerine çıkarak yine tüm zamanların rekorunu kırdığını görüyoruz. Ayrıca, Organize Sanayi Bölgelerimizdeki elektrik tüketimi de geçtiğimiz ay, yılın rekorunu kırdı” açıklamasında bulundu.
Konya’ya da son 18 yılda toplamda 60 milyar lirayı aşan yatırım yaptıklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğitim, gençlik ve spor, ulaştırma, raylı sistemler, sağlık, altyapı, tarım, sulama, enerji alanlarında kente kazandırılan eser, yatırım ve hizmetleri saydı.
KONYA’YA YAPILAN YATIRIMLAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Konya’da stadyum ile birlikte toplam 70 adet spor tesisi, gençlik merkezi gibi eserleri tamamlayıp, eskileri yenileyip hizmete açtıklarını ifade ederek, “İnşallah 5. İslam Dayanışma Oyunları önümüzdeki yıl Konya’da yapılacak. Bu kapsamda, jimnastik salonu, olimpik yüzme havuzu, atletizm pisti gibi tesislerin yanı sıra, ülkemizin ilk Veledrom’u, yani bisiklet pisti yarışmalarının yapılacağı alan da Konya’da inşa edilecek” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Selçuk Üniversitesi’nin, koronavirüs salgınıyla mücadelede hayatını kaybeden Tıp Fakültesi 6. sınıf öğrencisi Merve Mercan’ın adını da kampüste inşa edilecek bir parkta yaşatacak olmasını takdirle karşıladığını sözlerine ekledi.
Geçen yıl temelini bizzat kendisinin attığı Konya Teknoloji Endüstri Bölgesindeki Aselsan Silah Sistemleri Fabrikası’nın inşaatının da yılsonuna kadar tamamlanacağını ve bu fabrikada üretilen silah sistemlerinin dünyaya ihraç edileceğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, savunma sanayini güçlendirmek için de gelecek yıl Konya’da Türkiye Silah Test Merkezi’nin kurulacağını açıkladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi 2023’e kadar yeni ve çok daha büyük hizmetlere kavuşturarak hedeflerini hayata geçirmiş olarak yeni döneme gireceklerini ifade ederek gençlere de şöyle seslendi: “Gençler; Lütfen şimdiden ülkemizin 2053 vizyonunu şekillendirmek için çalışmaya başlayın. Sizlerin de gördüğü gibi zaman hızla akıp gidiyor. Göz açıp kapayana kadar 2023’e zaten ulaşmış olacağız. Ülkemizin ondan sonraki rotasını, içini gençlerimizin dolduracağı 2053 vizyonu belirleyecek. Biz bu konuda gençlerimize her türlü desteği vermeye, katkıyı yapmaya, altyapıyı kurmaya hazırız. Maziden atiye kuracağımız köprünün, bu dönemdeki en son ve en sağlam ayağı sizler olacaksınız. Türkiye’nin size, sizin enerjinize, gayretinize, cesaretinize, üretkenliğinize ihtiyacı var.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda, Ankara’da tedavi gördüğü hastanede bugün vefat eden AK Parti kurucularından ve eski Bayındırlık ve İskân Bakanı Zeki Ergezen’e de Allah’tan rahmet dileyerek Fatiha okudu.
Konuşmasının ardından, açılışı gerçekleştirilen Konya Şehir Hastanesi’nin farklı birimlerinde görev alan hekimlerle canlı bağlantı yoluyla görüşen ve çalışmalar hakkında bilgi alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra beraberindekilerle açılış kurdelesini kesti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra hastanede incelemelerde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Konya programı kapsamında AK Parti Konya İl Teşkilatı tarafından düzenlenen yemeğe katılarak, bir konuşma gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında partililerden ve vatandaşlardan Koronavirüsle mücadelede temizlik, maske ve mesafe tedbirlerine uymalarını isteyerek, “Sadece kendimiz ve sevdiklerimiz için değil sokakta, çarşıda, pazarda karşılaştığımız tüm hemşerilerimizin sağlığını korumak için bu kurallara riayet etmeliyiz. Bu konuda yaşanacak en küçük bir ihmalin kul hakkına girmek anlamına geleceğini, bir an olsun aklımızdan çıkarmamalıyız” dedi.
“SALGININ ÜSTESİNDEN ANCAK SEFERBERLİK RUHU İLE HAREKET EDİLMESİYLE GELİNEBİLİR”
Sağlık sisteminin herhangi bir sorunla karşılaşmadan hizmet verebilmesinde yeni hastaneler kadar vatandaşların da desteğinin çok önemli olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, salgının üstesinden ancak tam bir seferberlik ruhu ile hareket edilmesiyle gelinebileceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de son yedi yılda yaşanan her hadisenin görünenin dışında siyasi, ekonomik ve sosyal hedefleri olduğuna dikkati çekerek, “Gezi’nin çevreyle, 17-25 Aralık’ın yolsuzlukla, 6-8 Ekim olaylarının DEAŞ’ın Ayn el-Arab’a saldırmasıyla herhangi bir bağı yoktur. Bunların hepsi belli bir silsile ve plan içinde hayata geçirilmiş eylemlerdir” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “6-8 Ekim olaylarında insanımızı sokağa çağıranlar ile çukur eylemlerinde belediyenin kepçesini, kamyonunu teröristlerin emrine verenler aynıdır. Kurban eti dağıtırken vahşice şehit edilen Yasin Börü’nün katilleriyle çukur eylemlerinde camileri, okulları yakanlar aynı zihniyetin mensuplarıdır, bunların birbirinden farkı yok” değerlendirmesinde bulundu.
“HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ YERİNE, ÜSTÜNLERİN HUKUKUNUN YÜRÜRLÜKTE OLDUĞU DÖNEMLER GERİDE KALDI”
Terörün yol açtığı maddi zararın bir şekilde tazmin edilebileceğini, fakat katillerden ve azmettiricilerden hesap sorulmazsa vicdanlarda kanayan yaraların asla iyileştirilemeyeceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Unutulmamalıdır ki cezasız kalan her suç faili daha da azgınlaştırır. Hesap sorulmayan her cürüm yeni zulümlere davetiye çıkarır. Maalesef bu ülke geçmişte yapanın yanına kâr kaldığı darbecilerden eli kanlı katillere kadar birilerinden hesap sorulamadığı dönemler yaşamıştır. Hukukun üstünlüğü yerine, üstünlerin hukukunun yürürlükte olduğu bu dönemler artık geride kalmıştır. Biz ülkemize bir daha böyle bir utancı, milletimize böyle bir acıyı yaşatmamakta kararlıyız. Yargımız nasıl FETÖ’cü alçaklardan 15 Temmuz’un hesabını soruyorsa, bölücü örgütün uzantılarından da, 6-8 Ekim olayları ve çukur eylemlerinin hesabını hukuk önünde soruyor. Demokrasiyi savunan herkesin görevi bölücü örgütün siyasi uzantılarına koltuk değnekliği yapmak yerine, adaletin tecellisine yardımcı olmaktır. Meşhur tabirle ağır ağır ilerlese de adaletin gideceği yere er ya da geç muhakkak varacağına inanıyorum.”
KAYNAK: www.tccb.gov.tr
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.