15:32 - Political consultations between the Ministries of Foreign Affairs of Tajikistan and Saudi Arabia
14:05 - AVUKAT MEHMET YILMAZ `DAN 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ MESAJI
13:57 - AVUKAT MAHMUT NEDİM KANKILIÇ`DAN 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ MESAJI
13:55 - Dışişleri Bakanı’nın ABD Senatörü ile görüşmesi
13:51 - AVUKAT SAKIP YAŞAR `DAN 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ MESAJI
13:47 - CHP BİRECİK BELEDİYE MECLİS ÜYESİ ABDULKADİR KURT`TAN 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ MESAJI
Sertifikaya hak kazanan ürünler Brüksel’de, Avrupa’nın farklı Aşçılık Dernekleri’ne üye ünlü Şefler tarafından kör tadım metoduyla titiz bir duyusal değerlendirmeden geçiyor. Test sürecinde her içecek veya gıda ürününe bir tat puanı veriliyor ve bu sonuçlara bağlı olarak ürünler, uluslararası tanınırlık belgesi niteliğindeki “Superior Taste Award” sertifikasını almaya hak kazanabiliyor. Hem Leröy Somon Füme hem de Leröy Alabalık Füme sıradışı lezzetleri sayesinde şeflerden yüzde 90’ı aşan puan alarak, 3 yıldızlı Üstün Lezzet Ödülüne layık görüldü. Brüksel merkezli bağımsız bir kuruluş olan Uluslararası Lezzet Enstitüsü (International Taste Institude – İTQİ), her yıl, dünyanın en lezzetli ürünlerini bağımsız bir jüri eşliğinde, kriterlerine göre 1, 2 ya da 3 yıldız ile ödüllendiriyor. Leröy ürünleri bu yıl, en yüksek derece olan 3 yıldızlı ‘2020 Sıradışı Lezzet’ sertifikasına layık görüldü.
Katma değerli ürünlerin ödüle layık görülmesi çok değerli bir ölçüt
Leröy, deniz ürünleri alanında, yerli ve yabancı hammaddeler ile İzmit Kartepe’deki fabrikasında katma değeri ve ihracat potansiyeli yüksek ürünler geliştiriyor.
Leröy Turkey Genel Müdürü Ümit Güvenç “Katma deİhracatımız artarak devam ediyor. Ülkemizde geliştirdiğimiz sıradışı lezzetteki ürünlerimizin, Dünya’nın en saygın şeflerinin değerlendirdiği uluslararası bağımsız bir platformda ödüle layık görülmesi çok değerli bir ölçüt. Uluslararası ölçekte faaliyet gösteren Norveç merkezli Leröy Su Ürünleri Grubu’nun Türkiye’deki şirketi ve üretim tesisi olarak bu ödülü almamız, ekip arkadaşlarımızın konularında ne kadar uzman olduklarının açık göstergesi; özellikle de ürettiğimiz ürünlerde marka değerinin ne kadar önem arz ettiğini yeniden idrak ettiğimiz bu dönemde. Ümit ediyorum ki bu prestijli ödül, ülkemizin ve şirketlerimizin uluslararası su ürünleri piyasasında ne kadar güvenilir ve donanımlı bir ticaret ortağı olduğuna katkı sunar ve yeni ihracat kapıları açar.” dedi. Güvenç, su ürünleri sektöründe katma değerin en önemli bileşenlerinden birinin de tazelik olduğuna vurgu yaparak, ülke genelinde geliştirdikleri etkin ve hızlı bir lojistik ağ ile en uzak şehirlere dahi balıkları en taze halleriyle dağıttıklarının ve bundan hiç taviz vermediklerinin altını çizdi.
Ürünler ünlü şeflerin titiz bir lezzet değerlendirmesinden geçiyor
3 Michelin yıldızlı Hof van Cleve’de Sous-Chef olan Stijn Roelandt, değerlendirme yöntemi ile ilgili olarak: “Bu katı bir süreç. Ürünler kör tadım yöntemi ile test ediliyor. Ürün ambalajlarını görmüyoruz ve marka adını ya da üreticinin adını bilmiyoruz; hangi ülkeden geldiğini bile bilmiyoruz. Bu bizi duyusal analiz yaparken tamamen nesnel olmaya zorluyor. Sadece gerçekten iyi ürünler sertifikaya hak kazanıyor ” ifadesinde bulundu.
Kalite bilincine sahip üreticilerin bu “üstün lezzet” kriterlerine büyük önem verdiğini belirten International Taste Institute Yönetici Direktörü Eric de Spoelberch “Üreticiler tüketicilerin lezzetli ürünler beklediklerini biliyorlar ve bunu onlara sunmak istiyorlar. Bu da üreticileri yeni ürün veya mevcut ürünleri sürekli yenileme ihtiyacına yönlendiriyor” diyor.
Tüketiciler lezzeti her şeyden çok önemsiyor
Uluslararası Gıda Bilgi Konseyi’nin 2019 da yaptığı ankete göre, tüketicilerin% 86’sı bir gıda ürünü satın alırken en önemli kriterin o ürünün lezzeti olduğunu belirtiyor. Tüketicilerin % 68’i ürünün fiyatını önemserken % 62’si ise ürünün sağlıklı olmasına özen gösteriyor. Covid krizi süresince gıda üreticileri çok zorlu koşullara rağmen yiyecek ve içecek üretimine devam ederek hayati bir rol oynadı. “2020 Üstün Lezzet Ödülleri” organizasyonundaki yüksek katılım, üreticilerin mevcut iş yüklerine rağmen lezzet alanında çalışmalara odaklanmaya devam ettiklerini gösteriyor.
International Taste Institute – Uluslararası Lezzet Enstitüsü Hakkında:
International Taste Institute, 2005 yılında kuruldu. Merkezi Belçika Brüksel’de olan kuruluş, tüm dünyadan gıda ve içecek ürünlerinin değerlendirir ve sertifikalandırır. International Taste Institute jürisi, Avrupa’nın 15 aşçılık ve içecek derneğine kayıtlı 200’den fazla ünlü Şef ve Sömeliyesinden oluşmaktadır. Yıllar içerisinde, 16’000 den fazla ürün, Taste Institute’ün birbirinden prestijli jüri üyeleri tarafından sertifikalandırıldı. Jüri üyelerinden bazıları: Ferran Centelles (El Bulli Foundation Baş Sömeliyesi), Manuel Jimenez (2017 İspanya En İyi Sömeliyesi), Alain Nonnet (36 yıl boyunca 2 Michelin Yıldıza sahip), Gaetano Raguni (İtalya Bocuse d’Or 2017 Kazananı), Alan Coxon (İngiliz Gıda/İçecek Elçisi, BBC TV Şef sunucusu), or Cristina Figueira (1 Michelin Yıldıza sahip)…
Taste Institute objektif bir duyusal değerlendirme takip eder. Çeşitli duyusa analiz kriterlerinin değerlendirilmesi dışında, jüri, ürünün tadına yönelik yorumlar, ürün geliştirme ya da ürün ile uyumlu gıda eşleştirme önerileri de sunar.
Üstün Lezzet Değerlendirme Kriterleri
İlk izlenim
İlk izlenim, ürünün sistematik analitik değerlendirmesine başlamadan önce ilk spontane genel tatlandırıcı izlenime işaret eder.
Jüriden ürünün tadına bakarken deneyimlenen tat zevki hakkında genel bir spontane puan vermesi istenir.
Vizyon
Yiyecek ve içeceklerin görsel kalitesini karakterize eder; renk, şekil, boyut, şeffaflık, donukluk, parlaklık, kalıntı varlığı gibi boyutlar değerlendirilir. Görsel yön, normal olarak kategoriyle ilişkilendirilen yön ile hoş ve tutarlı olmalıdır.
Olfaksiyon
Olfaksiyon, burun tarafından algılanan aromaları karakterize eder. Hoş bir aroma yemeklerin iştah açıcı olmasını sağlar. Koku duyusu, yiyecek ve içeceklerde tazeliğin, ekşimenin veya kusurların tespit edilmesinde faydalıdır.Lezzet algısında önemli rol oynayan bir faktördür.
Damak zevki
Tat, ağızda ve dilde algılanan tatları karakterize eder. Beş ana tat duyusu türü vardır: Tatlı, Tuzlu, Ekşi, Acı ve Umami. Tadı, burun tarafından algılanan aromalarla güçlü bir şekilde bağlantılıdır ve etkilenir.
Doku (Gıda ürünleri)
Doku, ağızda hissetme, görme ve işitme gibi farklı duyuların bir kombinasyonu ile algılanır. Doku, birçok gıda ürünü için önemli bir hedonik faktördür. Örneğin, hassasiyet, gevreklik, kıvam, viskozite, çiğneme ve parçacıkların boyutu ve şekli gibi özellikleri içerebilir.
Nihai his (İçecekler)
Nihai his, içecek yutulduktan sonra hala mevcut olan hisleri ifade eder.
Leröy Su Ürünleri Grubu Hakkında:
1899 yılında Norveç’te kurulan ve 2005 yılından beri Türkiye’deki tüketicilere de ‘Lezzetli çözümler sunan’ Leröy, Dünya’nın en büyük ikinci Atlantik somonu üreticisi ve Norveç’in en büyük su ürünleri ihracatçısıdır. Her gün dünyanın 70 farklı ülkesinde 5 milyon kişi Leröy tarafından üretilen deniz ürünlerini tüketiyor. Şirketin İzmit Kartepe eteklerinde balık işleme tesisleri de bulunuyor. www.leroy.com.tr
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.