18:45 - Meeting of the Deputy Minister with the Rector of the Institute of Diplomatic Studies
17:08 - Tacikistan ve Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlıkları arasında siyasi istişareler
15:32 - Political consultations between the Ministries of Foreign Affairs of Tajikistan and Saudi Arabia
14:05 - AVUKAT MEHMET YILMAZ `DAN 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ MESAJI
13:57 - AVUKAT MAHMUT NEDİM KANKILIÇ`DAN 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ MESAJI
13:55 - Dışişleri Bakanı’nın ABD Senatörü ile görüşmesi
13:51 - AVUKAT SAKIP YAŞAR `DAN 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ MESAJI
Araştırmacı ve Hukukçu Murat Demir,’ Adlî Sicil Bilgi Bankasında yaklaşık 18.9 milyon canlı kayıt mevcut, banka sicilinde 7 milyon kişi kara listede, bu tabloda ‘Sicil Affı’, Ekonomi ve Yargı reformunun ilk maddesi olmalıdır ‘dedi.
Yapılacağı açıklanan yeni Ekonomi ve Yargı reformu hakkında önemli değerlendirmelerde bulunan Araştırmacı ve Hukukçu Murat Demir,’Ekonomi ve Yargı reformunun en öncelikli konusu ‘Sicil Affı’ olmalıdır ’dedi.
‘Ekonomik ve Toplumsal fayda için ‘Sicil Affı’ çıkmalı’
Araştırmacı ve Hukukçu Murat Demir, Tüm Türkiye genelinde bulunan Ceza mahkemeleri, Hukuk mahkemeleri ve İdare mahkemelerinde açılan davalar, icra dairelerinde yapılan icra takiplerini, Savcılık dosya sayılarına ve ceza evlerine girip cezasını tamamlayarak cezaevlerinden ayrılan kişi sayısı, bu kişilerin kaçının sabıka kaydından dolayı iş başvurusuna gittiği pek çok yerden eli boş dönmekte ve geçmişte yaşamış olduğu bir olayın kendisini adeta damgalaması sonucunda işverenlerin de yaşamış olduğu bir olayın kendisini adeta damgalaması sonucunda işverenlerin de olumsuz, kırıcı ve insan onurunu hiçe sayan tutum ve davranışlarına maruz kalmasından dolayı iş bulamayıp devletin verdiği yardımlar ile geçindiğine bakıldığında diyebiliriz ki adli sicil affı hem ekonomik yarar hem de kamu yararı barındırıyor.
‘7 milyonun üzerinde adli sicili olan kişilere, ‘Sicil Affı’ ile yeni bir sayfa açılmalı’
Araştırmacı ve Hukukçu Murat Demir, 25.11.2020 Resmi adli istatistiklere bakıldığında Ceza’da 2.067.558 dosya, Hukuk Mahkemelerinde 1.729.557 dosya ve İdari Yargı da 526.867 dosya olduğu. Türkiye genelinde 2011 yılında 7 106 olan 100 000 kişideki şüpheli sayısı, 2018 yılına gelindiğinde %23,2 oranında artarak 8 758’e ulaşmış. 2018 yılı soruşturma evresinde 13 019 166 olan toplam gerçek kişi şüpheli sayısı, erişkin nüfusun (66 551 604) %19,6’lık kısmını oluşturmuş. 2018 yılında Şüpheli Sayıları, TÜRKİYE (2011-2018) 2011- 8 108 469, 2012- 8 520 113, 2013- 9 210 672, 2014- 9 745 759,2015- 10 141 366,2016- 10 459 693,2017- 11 833 926, 2018-13 019 166 kişi olduğu 2018 2018 yılı ceza mahkemelerinde bulunan dosyalarda 4 241 942 olan toplam sanık sayısının %98,8’ini gerçek, %1,2’sini tüzel kişiler oluşturduğu bir tabloda Adlî Sicil Bilgi Bankasında yaklaşık 18.9 milyon canlı kayıt mevcut olduğunu görüyoruz. Covid-19 virüsünün dünyayı değiştirdiği bu süreçte yaşanan ekonomik sıkıntıların sonucu olarak suç oranlarında artma olabileceği de dikkate alındığında, Ekonomik istikrara katkı ve Yargıdaki dosya yükünü azaltma adına, toplumsal refah için bir seferliğe sicil affı düşünülmeli ve sicil kanununda, sabıka ve kısıtlanmış haklar ile ilgili düzenlemeler yapılmasının tüm toplumun faydasına olacağını ’söyledi.
‘Adli Sicil Kanunu Güncellenmeli!’
Araştırmacı ve Hukukçu Murat Demir, Mevcut adli sicil kanunda ister bir yıl ister 10 yıl ceza alınmasına bakılmaksızın, ’Anayasanın 76’ncı maddesi ile Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunlarda bir hak yoksunluğuna neden olan mahkûmiyetler bakımından kaydın arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren; Yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alınması koşuluyla 15 yıl geçmesiyle, Yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alınması koşulu aranmaksızın 30 yıl geçmesiyle, Diğer mahkûmiyetler bakımından kaydın arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren 5 yıl geçmesiyle, tamamen silinmektedir. Ceza almış bir birey, cezasını tamamladıktan sonra her konuda uzun yıllar kısıtlı olmasına neden olan adli sicil kaydı sağlanma koşulları, günümüz şartlarına göre güncelleme yapılması durumunda, yaklaşık sayıları 7 milyonu bulan adli sicil kaydı (halk arasında sabıkalı bireylerin) topluma adaptasyonuna katkı sunacak ayrıca devletten aldığı yardımlar ile geçinen iş bulamayan cezasını tamamlamış kişilerin, iş bulma durumu artmış olacağından ekonomiye büyük bir destekte sağlanmış olacaktır. Günümüz koşulları dikkate alınarak Ekonomi ve Yargı reformu düzenlemelerinde, adli sicil kanunu güncellemesi öncelikli olmalıdır ’dedi.
‘7 milyon kişi kara listede ‘Sicil Affı’ ekonomi için ihtiyaç’
Araştırmacı ve Hukukçu Murat Demir, ‘Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezinin 2015-2020 verilerine göre, 5 yıl içinde toplam Bireysel Kredi Borcunu Ödememiş Gerçek Kişi Sayısı 2020-9 ay 56987 kişi toplam 4.115.057 kişi, Bireysel Kredi Kartı Borcunu Ödememiş Gerçek Kişi Sayısı 2020-9 ay 48153 toplam 4.511.179 kişi, Bireysel Kredi veya Bireysel Kredi Kartı Borcunu Ödememiş Gerçek Kişi Sayısı, 6.832.735 kişi olduğunu bir tabloya Koronavirüs salgınına karşı uygulanan kısıtlamalar nedeniyle çok sayıda kişi işini kaybetti veya gelirlerinde büyük bir düşüş yaşandı. Ayrıca Kısa Çalışma Ödeneği kapsamında 3 milyon 575 bin 9 çalışan kişi, istihdam kaybını önlemek üzere hükümetin uyguladığı kısa çalışma ödeneğinden yararlandı. Koronavirüsün etkisinin ne zaman biteceği belirsizliği devam ettiği müddetçe bankaların kara listeye alacağı kişi sayısında büyük artışların olacağı düşünüldüğünde, bankaların kara listeye alma mevzuatında değişim ve sicil affının yapılması tıkanan ekonomik tablo için bir ihtiyaç haline dönüşmüştür. Dünyanın geçtiği bu zorlu süreçte adli sicil ile banka sicil kanununda öncelikle olarak sicil affı ile vatandaşa temiz bir sayfa açılmalı ve sicil kanunlarının ekonomik istikrar ve toplumsal rahatlama için yeniden düzenlenmesine ihtiyaç vardır ’dedi
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.