SON DAKİKA

Bir Magazin
Bir magazin 4 yaşında

MESLEKİ TEKNİK EĞİTİMDE ÜRETİMDEN ELDE EDİLEN GELİR, 1 MİLYAR 162 MİLYON LİRAYA ÇIKTI

MESLEKİ TEKNİK EĞİTİMDE ÜRETİMDEN ELDE EDİLEN GELİR, 1 MİLYAR 162 MİLYON LİRAYA ÇIKTI
Bu haber 09 Şubat 2022 - 10:28 'de eklendi.

MESLEKİ TEKNİK EĞİTİMDE ÜRETİMDEN ELDE EDİLEN GELİR, 1 MİLYAR 162 MİLYON LİRAYA ÇIKTI
Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, 2018’de mesleki teknik eğitimdeki üretimden elde edilen gelirin 200 milyon lira olduğunu belirterek “2021’de tüm Türkiye’deki mesleki eğitimde üretim kapasitesi, 1 milyar 162 milyon liraya çıktı.” dedi. 8 Şubat 2022 13:14


Özer, programı kapsamında Konya Selçuklu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesini ziyaret etti. Burada okul idarecisi ve öğretmenlerinden eğitim öğretime ilişkin bilgi alan Özer, okulda yangın tüpü dolumu, bakım ve onarımına ilişkin çalışmaları inceledi. Bakan Özer burada yaptığı açıklamada, okulda öğretmen ve öğrencilerin yangın söndürme tüpü çalışmasıyla çok önemli bir açılım gerçekleştirdiğini söyledi.

Mesleki eğitimde üretim kapasitesi 6 kat büyüdü
Mesleki teknik eğitimde ilk defa yangın söndürmeyle ilgili çok önemli aşamaya gelindiğini vurgulayan Özer, şöyle konuştu: “Milli Eğitim Bakanlığı olarak tüm okullarımızdaki yangın söndürmeyle ilgili tüm ihtiyacı Konya’dan, Selçuklu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisemizden gidermiş olacağız. Mesleki eğitim, son yıllarda hakikaten çok önemli açılımlar yapıyor. Artık mesleki eğitim bir taraftan iş veren iş birliği içinde eğitim kalitesini artırırken diğer taraftan üretim kapasitesini de artırdı. 2018’de mesleki teknik eğitimdeki üretimden elde edilen gelir, 200 milyon lira civarındayken bu rakam, 2021’de 1 milyar 162 milyon liraya çıktı. Yaklaşık 6 katlık bir üretim kapasitesine ulaşıldı. Bu, Millî Eğitim Bakanlığı olarak hizmetlerimizi hızlı bir şekilde aktif hâle getirmemiz açısından büyük kolaylık sağladı. Bugün üretilen yangın söndürme cihazıyla tüm okullarımızın ihtiyaçlarını, bakım ve onarımını çok hızlı bir şekilde ve düşük maliyetle giderebileceğiz.”

“Türkiye’de, mesleki eğitime minnettarız”
Özer, “Kütüphanesiz okul kalmayacak” adlı kampanya başlattıklarını anımsatarak şöyle devam etti: “İki ay gibi bir kısa sürede 16 bin 361 kütüphaneyi okullarımızla buluşturduk. Buradaki en büyük kahramanlığı yine meslek liselerimiz yaptı çünkü tüm yaptığımız yeni kütüphanelerin mobilya ve tefrişatını 81 ildeki mesleki eğitim okullarımız tarafından ürettik. Hızlı bir şekilde okullarımıza kazandırabildik. Günde 272 kütüphane yapıldı ve bu hakikaten rekordur. Diğer taraftan Kovid-19 salgınının başladığı süreçte maskeden dezenfeksiyona tüm ihtiyaçları, daha sonra solunum cihazlarını mesleki teknik eğitim okullarımızda hızlı şekilde karşılayabildik. Türkiye’de, mesleki eğitime minnettarız. Mesleki eğitim, iş gücü piyasamızın ihtiyaç duyduğu nitelikli insan kaynağını yetiştirmekle kalmıyor, aynı zamanda ülkemizin kalkınmasında, üretim kapasitesinin artmasında çok büyük hizmet ortaya koyuyor.”

Bakan Özer’e Vali Vahdettin Özkan, AK Parti Konya milletvekilleri Orhan Erdem ve Halil Etyemez, Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay ile Millî Eğitim Müdürü Seyit Ali Büyük eşlik etti.

“Son 20 yılda eğitimde kitleselleşme ve demokratikleşmeyle ilgili çok önemli adımlar atıldı”
Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, “Bakanlık olarak son 20 yılda eğitimde kitleselleşme ve demokratikleşmeyle ilgili çok önemli adımlar atıldı.” dedi.

Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, çeşitli açılış ve programlara katılmak için geldiği Konya’da, Selçuklu Kongre Merkezi’nde büyükşehir belediyesinin İlçe Yatırımları Değerlendirme Programı’nda, büyükşehir Belediyesinin son 3 yılda 2 milyar liralık yatırımı kente kazandırdığını söyledi. Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’a çalışmalarından dolayı teşekkür eden Özer, bu yatırımlarla insanların yaşamının kolaylaştığını dile getirdi.

3 bin yeni anaokulu, 40 bin yeni ana sınıfı yapılacak
Bakan Özer, Türkiye’de son 20 yılda tüm alanlarda devasa yatırımların yapıldığına dikkati çekerek şöyle konuştu: “Millî Eğitim Bakanlığı olarak son 20 yılda eğitimde kitleselleşme ve demokratikleşmeyle ilgili çok önemli adımlar atıldı. Hepiniz buna şahitsiniz. Okul öncesinden ortaöğretime, ortaöğretimden yükseköğretime kadar tüm il ve ilçelerimizde gerçekten büyük bir eğitim seferberliği yapıldı. 19 yılda vatandaşlarımızın çocuklarının eğitime erişimi hem kolaylaştırıldı hem de okullaşma oranları, tüm kademeleri de artırıldı. 2000’li yıllarda okul öncesinde 200 binler seviyesinde öğrencimiz, okul öncesi eğitimi alırken bugün 2 milyonlardan bahsediyoruz. İnşallah, bu dönemde Millî Eğitim Bakanlığı olarak 3 bin yeni anaokulu, 40 bin yeni ana sınıfı yaparak dört yaştaki yüzde 35 olan okullaşma oranını yüzde 70’lere getireceğiz. 5 yaştaki yüzde 78 olan okullaşma oranı, yüzde 100’e ve 3 yaştaki yüzde 14 olan okullaşma oranını da yüzde 50’liler seviyesine getireceğiz.”

Ortaöğretimdeki okullaşma oranının 2000’li yıllardaki oranı olan yüzde 44’ten bugün yüzde 90’lara ulaştığını anımsatan Özer, yükseköğretimdeki net okullaşma oranının ise yüzde 14’ten yüzde 45’ler seviyesine geldiğini vurguladı.

“Türkiye, derslik ve öğretmen başına düşen öğrenci sayısı bakımından OECD ortalaması seviyesini yakaladı”
Bakan Özer, derslik sayısının 850 binlere ulaştığını vurgulayarak sözlerine şöyle devam etti: “Bugün eğitim sistemimiz; 1 milyona yakın dersliğin, 18 milyon öğrencinin ve 1,2 milyon öğretmenin olduğu devasa bir sistem. Eğitim sistemimizdeki toplam öğrenci sayısı ve öğretmen sayısı 150’ye yakın ülkenin nüfusundan fazla. Burada üzerinde durulması gereken, OECD ülkelerdeki eğitim göstergeleridir. Hepinizin malumu olduğu üzere OECD ülkeleri; 2. Dünya Savaşı’ndan sonra , yani 1950’lili yıllarda tüm kademelerde okullaşma oranlarının yüzde 100’ler seviyesine çıkarttı. Son 70 yılda eğitimde kaliteyi artırmaya odaklanırken Türkiye, eğitimde bu kitleselleşme hedeflerine ancak 2000’li yıllardan sonra erişebildi. Bundan en fazla yararlanan, sosyo-ekonomik seviye olarak dezavantajı olan kesimler oldu. Yani son 20 yılda garip gurebanın eğitimden sağlığa, tüm alanlara kadar devletin sunduğu hizmetlere erişimi maksimum seviyeye çıktı. Kalite odaklı bir büyüme gerçekleşti. Derslik başına düşen öğrenci sayısı, öğretmen başına düşen öğrenci sayısı, bu devasa büyümeye rağmen OECD ortalamaları seviyesini yakaladı. Bakın OECD ülkelerindeki öğrenci nüfusu son 20 yılda hiç değişmedi, hep sabittir. Çoğu ülkede de düşmüştür. Tam tersine Türkiye’de okullaşma oranı yüzde 100’ler seviyesine tırmanırak öğrenci sayısı devasa artarken aynı zamanda öğretmen başına düşen öğrenci sayısı da OECD ortalamasına yükselmiş oldu.”

“Temel eğitimdeki öğretmen oranımız 3 kat arttı”
Türkiye’de 1,2 milyon öğretmen olduğuna işaret eden Özer, şunları kaydetti: “Eğitim sistemimizdeki mevcut öğretmenlerin yaklaşık yüzde 75’i son 19 yılda eğitim sistemine kazandırıldı. Temel eğitimdeki öğretmen oranımız 3 kat arttı. Ortaöğretimdeki öğretmen oranımız 2 kat arttı. Bu kadar kısa sürede eğitimde böyle bir mesafe almak ancak Cumhurbaşkanı’mız gibi bir liderin liderliği altında gerçekleşebilirdi. Eğitim konusunda her türlü fedakârlığı yapan, her zaman bütçelerde en büyük payı eğitime veren Sayın Cumhurbaşkanı’mıza hem şahsım hem de Milli Eğitim camiası adına en içten şükranlarımı sunuyorum. Bu vesileyle hem Sayın Cumhurbaşkanı’mıza hem de Saygıdeğer Hanımefendi’ye geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, Allah’tan acil şifalar diliyorum. Elbette bu yatırımlar yapılırken Konya da bundan nasibini aldı.”

 

 

kaynak:https://www.meb.gov.tr/mesleki-teknik-egitimde-uretimden-elde-edilen-gelir-1-milyar-162-milyon-liraya-cikti/haber/25214/tr

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

POPÜLER FOTO GALERİLER
SON DAKİKA HABERLERİ
İLGİLİ HABERLER
SON DAKİKA