Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Türker Kılıç’ın, Ayrıntı Yayınları’ndan çıkan yeni kitabında beyinbilim alanında son 100 yılda, özellikle de son 10 yılda kaydedilen gelişmelerin de ışığında yaşam bilimlerinden toplum bilim alanlarına hatta uzay bilimlere kadar artık bir bilim metodolojisi olarak bağlantısallığın öne çıktığını, herkesin anlayabileceği duru bir dille anlatıyor. Yeni bir bilimsel paradigma olarak tümdengelim ve tümevarımın üzerine Bağlantısallığı yerleştiriyor, bu yeni bilimsel metodolojinin de yeni bir kültür olarak Yaşamdaşlığı hayatımıza sokacağını, hatta soktuğunu iddia ediyor.
Prof. Dr. Kılıç, “Yaşam”daki her şeyin birbiriyle bağlantılı olduğu, bilgi işleyen her sistemin er ya da geç zekâ ürettiği düşüncesinden yola çıkarak, bu bağlantıyı paylaşan her şey ve herkesin arasında yeni bir kavramsal ağ ortaya koyuyor, bu ağı da “Yaşamdaşlık” olarak niteliyor. Kitabında atıf yaptığı kaynakların zenginliği, farklı bilim alanları arası kurduğu bağlantılar ve (hem insanda hem sistemlerde) yaratıcılığa dair söyledikleri, bilim insanlarının da keyifle okuyacağı bir çalışma meydana getirmiş. Ayrıca uzmanı olmadığı halde ilham aldığı bilim alanlarından bahsederken gösterdiği tevazu ve okuyucuyu yer yer isim bile vererek alan uzmanlarına yönlendirmesi, kitaba samimi bir hava verirken mesajını “sezdirmeye” çalıştığı okuyucusuna duyduğu saygıyı da gösteriyor.
“En yetkin bilgi işleme sistemi yaşamın kendisi”
Prof. Dr. Kılıç, kitabının önsözünde ise şöyle diyor: “Yola çıktığımızda en yetkin bilgi işleme sisteminin insan beyni olduğunu düşünüyorduk, şimdi anlamaktayız ki en yetkin bilgi işleme sistemi yaşamın kendisi. İşte bu kitap bu bilimsel serüveni anlatıyor. Yeni bir bilimsel yöntem olarak bağlantısallık ve bu bilimsel anlayış dönüşümünün sonucunda insanlığın karşısına bir yaşama biçimi seçeneği olarak ortaya çıkan yaşamdaşlık bu kitabın konusu.”
Kitabın ikinci bölümünde Dr. Kılıç farklı mecralarda çıkmış yazılarını da bir araya toplamış. Özellikle Herkese Bilim Teknoloji Dergisi’nin 218. sayısında çıkan ve SARS-CoV-2 virüsünü “Yaşamdaşlık” kültürüne bir dönüşümün kavşağı olarak tanımladığı yazısında, Kılıç, içinden geçtiğimiz döneme “insanlık için bir antrenman” gözüyle bakıyor, “yaşam en sabırlı öğretmendir” diyor.
Prof. Dr. Türker Kılıç Kimdir?
Prof. Dr. Türker Kılıç; beyin cerrahisi profesörü ve anatomi bilim doktorudur. Hacettepe, Marmara ve Harvard Üniversitelerinde eğitim alan Prof. Kılıç 2015 yılında Avrupa Bilim ve Sanat Akademisine seçilmiş, 2019’da Dünya Bilim ve Sanat Akademisi üyeliğine aday gösterilmiştir. 2012’den bu yana Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Kurucu Dekanı olarak da eğitim çalışmalarını sürdürmektedir. Prof. Kılıç, başta Harvard Tıp Fakültesi, Yale ve Johns Hopkins Üniversiteleri olmak üzere 10’dan fazla üniversitede konuk öğretim üyesi olarak ders vermiştir. Kılıç, 100’ün üzerinde mesleki başarı ödülüne layık görülmüş olup, bu ödüller arasında 1999’da aldığı Avrupa Beyin ve Sinir Cerrahisi Derneği Bilimsel Araştırma Ödülü ile 2001’de aldığı Amerikan Beyin ve Sinir Cerrahisi Derneği Tümör Araştırma Ödülü bulunmaktadır. H-indeksi (Aralık 2020) 34 olan ve 200+ bilimsel yayını 3.800+ atıf almış olan Dr. Kılıç, çeşitli beyin ameliyatı yöntemleri ve bazı beyin tümörlerinde kullanılan Glivec isimli ilacın buluşuna önemli katkı sahibidir. Türkiye’de Gamma-Knife Işın Cerrahisi, Beyin-Tümör Bankası, Ameliyathane MR tekniği uygulamalarını ilk başlatanlardandır. Bilimsel araştırmaları yanında, Tıp ve Bilim Eğitimi alanlarında da çalışmakta olan Prof. Dr. Türker Kılıç’ın bilim ve bilim eğitimi konulu konuşmaları internet üzerinden 10 milyondan fazla kişi tarafından izlenmiştir. Dr Kılıç 2020’de kurulan Nörolojik Bilimler Enstitüsünün de kurucu başkanıdır.